top of page

Yazıda değinilen başlıklar:

1. Well being için olmazsa olmaz evrensel dil: müzik
2. Müziğin zihin ve beden üzerindeki olumlu etkileri
3. Nörodejeneratif hastalarda müzik terapisi

İnsan müziğe karşı tüm yaşamı boyunca duyarlıdır. Gerek huzur veren melodiler, gerek odaklanma gerekse de öğrenme anlamında müzik hayat boyu insanın yanıbaşındadır. Evrensel bir dil olan müzik artan bir şekilde ileri yaştaki bireylerin tedavi ve bakım süreçlerine dahil edilmekte böylece yaşlı bireylerin müziğin pozitif etkileri sayesinde kognitif becerilerinin ve hafızalarının beslenmesi öngörülmektedir. Müzik aynı zamanda harika bir sosyalleşme aracıdır da.

background_evde_bakim_art_edited.jpg

İlgili kurumlar

Fonksiyonel tıp

Fonksiyonel tıp

Temas +

Temas +

Nur Asansör

Nur Asansör

İlgili diğer yazılar

Demans belirtileri nelerdir?

Demans belirtileri nelerdir?

Beyin jimnastiği

Beyin jimnastiği

Can dostu, yol arkadaşı, refakatçi evcil hayvan

Can dostu, yol arkadaşı, refakatçi evcil hayvan

Well being için olmazsa olmaz evrensel dil: müzik

Müzik iletişimi sözcüklerin ötesine taşır. Kuşaklar arası geçişkendir ve etki alanı oldukça geniştir. Bedensel, duyusal ve yanımızdakilerle birlikte deneyimleyebildiğimiz için aynı zamanda da sosyalleştirici bir araçtır. Bu özellikleriyle müzik duygusal bir boyut barındırır ve kişilikle doğrudan bağlantı kurar. Müzik ileri yaştaki bireylerin birliktelik duygusunu tatmasını ve olumlu düşünce ve duygular deneyimlemelerini sağlar. Anksiyeteyi dindirir, konsantrasyonu, hafızayı ve dil becerisini besler. Müzik dinleyen kişinin beyninde salgılanan dopamin kişide bir iyi olma, iyi hissetme hali yaratır. Müziğin aynı zamanda iyileştirme etkisi de bulunmaktadır. Sakinleştirici etkisinin yanı sıra hafızayı ve bedeni uyarır. Bu amaçla gerçekleştirilen müzik dinleme seanslarına müzik terapisi adı verilir.

Müziğin zihin ve beden üzerindeki olumlu etkileri


Müzik terapisi yöntemi müzik aracılığıyla duyguların dışa vurulması ilkesine dayanır. Şarkı söyleme, enstrüman çalma esnasında tam aktif, dinlenen müziğe eşlik etme sırasında ise kısmen aktif bir mod söz konusudur. Bu terapi biçimi anksiyolitik ve nöroleptik ilaçların hafif bir alternatifi olarak düşünülmekte ve kimi durumlarda ilaç dozunun azaltılması için uygulanabilmektedir. Herhangi bir müzik bilgisi gerektirmeyen bu terapi biçiminin yalnız yaşayan ya da kötümser düşünce eğilimleri olan yaşlı bireyler ve yaşlı hastalarda başlıca faydaları şu şekildedir: - Ruh hali: özellikle uzun süredir hasta olan kişilerin sağlık durumlarını kabullenme konusunda moral olur ve çevrelerindeki aile yakınları ya da bakım elemanlarıyla daha iyi iletişim kurmalarını sağlar. - Acı : sakinleştirci bir müzik endorfin üretimini tetikler ve ağrılarla anksiyeteyi yumuşatır. Bu tarz müzikler özellikle palyatif bakım döneminde, ameliyat öncesi ve sonrasında ve kronik ağrı tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadırlar. - Serebral aktivite: dopamin yaratıcılığı arttırır, ve özellikle enstrüman çalanlarda hafızayı besleyip uyarır. - Bedensel efor : yorgunluk algısını değiştirir. Endorfinler enerji verir. - Stres : müzik stres hormonu olan kortisol seviyesini düşürerek dayanıklılığı arttırır. - Uyku : dingin, yumuşak bir müzik onarıcı bir uykuya dalmayı sağlar. Dingin ve huzurlu ritmi kasları, nabzı, nefesi ve kalbi etkiler.

Nörodejeneratif hastalarda müzik terapisi


İleri yaştaki nörodejeneratif hastalar üzerinde müziğin bir çok faydalı etkisi bulunmaktadır: Alzheimer ya da demans vakalarında müzik kimi durumlarda bazı anıların canlanmasına yardımcı olabilmekte ve hastanın bu anıları çevresindekilerle paylaşma arzusunu tetikleyebilmektedir. Hafızayı canlandırmanın ötesinde müzik öğrenmeyi de teşvik etmektedir. Herhangi bir cümleyi hafızasında tutmakta zorlanan bir hasta yeni bir melodiyi öğrenebilmekte ve akıldan tekrar edebilmektedir. Terapi sırasında hasta kayıtsızlığı ve tepkisizliğinden sıyrılıp odaklanma ve inisyatif alma becerilerini çalıştırabilmekte aynı zamanda da çevresindekilerle iletişim kurma fırsatını yakalayabilmektedir. Parkinson hastalığı vakalarında müzik terapisi uzuvların koordinasyonunun, yürüyüş becerisinin, jestlerin tutarlılığının ve dayanıklılığın çalıştırılmasını sağlar. Dans uzuvların hareketsizliğine ve denge sorunlarına meydan okuduğundan parkinson hastası bu terapi sırasında fiziksel olarak ılımlı derecede çalışmış olmaktadır. Yine bu hastalık durumunda da dil becerisi üzerinde çalışılabilmektedir. Kalp krizi geçirmiş ya da ani kalp durması yaşamış hastalarda bir enstrüman çalmak ya da müzik dinlemek motor ve dil becerilerinin reedüke edilmesi için kullanılan bir yöntem. Genel olarak baktığımızda müziğin hastalara depresyonla baş etmeleri anlamında destek olduğunu ve yaşam kalitelerini yükselttiğini söyleyebiliriz. Yukarıda adı geçen hastalıkları tedavi etmese ve bu hastalıkların seyir hızını yavaşlatmasa da hastalara özgüven ve sosyal iletişim anlamında katkısı anlamlı.

bottom of page